Farkındalık kelimesini o kadar çok duyduk ki, aslında ne olduğunu ve etkisini unutmaya başladık. İçi boşalmış bir kelimeye dönüştü.
Hatta diyebilirsiniz, “O kadar çok okudum ki bu konu üzerine, bilmediğim ne kaldı da öğreneceğim bu yazı ile.” Belki yeni bir şey öğrenmeyeceksiniz, ama hatırlamanız gerekeni hatırlayacaksınız. Belki de sırf okumak hoşunuza gidecek. Bilemem tabi tecrübenizi, ama ben yazmaya devam edeyim.
Yeni bir şey öğrenmek demişken, fark ettiniz mi aslında çok da farklı hikayeler yok etrafta? Çoğu zaman, kişisel, kurumsal ve toplumsal hayatımızda aynı hikayeleri tekrar tekrar yaşıyoruz. Sadece oyuncular ve ortam değişiyor, hissettiklerimiz aynı. İşte bu, farkındasızlık.
İlk önce negatifi ile başlayalım. O anın içine girmeden, etki-tepki döngüsünde yaşıyorsak farkındasızlık tecrübe ediyoruz.
Diyelim ki alışveriş merkezinde en sevdiğiniz mağazada kırmızı indirim tabelaları -ki renk çok önemli, sizi harekete teşvik ediyor- vitrini süslüyor, gerisi konuk misafiri. Ayaklarınız sizi mağazaya çekiyor. İçeride, ah o güzelim koku, müzik, vibe derken yarım saat sonra iki eliniz poşetlerle çıkıyorsunuz mağazadan. O an aç olduğunuz duygular, ihtiyaç, bütçe… durumunuza göre büyük olasılık farkındasızlık tecrübelediniz.
Gelelim farkındalığa. Farkındalık bir durumdur, araç değil. Günlük hayatta yaptığımız her şey farkındalık için bir araç olabilir: alışveriş, yemek, yürümek, kitap okumak, sohbet etmek, çalışmak, resim yapmak, mesajlaşmak, kişisel bakım, meditasyon ve yoga… Önemli olan, bu aktiviteleri nasıl deneyimlediğimizdir.
Ne yaptığımızın önemi yok, nasıl yaptığımız önemli derken aslında diyoruz ki: Her anımızı farkındalıkla yaşayabiliriz.
Bir bahçıvan düşünün; bahçesini ekip biçen, düzenleyen, işe yaramaz otları ayıklayan, bazen kök eken, bazen kök söken. Bahçe sürekli değişen bir ekosistem ve farkındalığı temsil etsin bu örnekte. Meditasyon ise, bahçıvanın kullandığı aletler (çapa, tırmık vb.). Bu aletleri bahçıvan bahçeyi düzenlemek, yabani otları temizlemek ve bitkilerin büyümesini sağlamak için kullanıyor. Yani meditasyon, farkındalık “bahçesini” düzenlemek ve geliştirmek için kullanılan bir araçtır. Tıpkı bahçıvanın farklı araçlara ihtiyaç duyduğu gibi, farkındalığı deneyimlemenin de çeşitli yolları var.
Farkındalık, yargısız ve bilinçli bir şekilde şimdiki anda kalmak ve algıladığımız tüm verilere açık olmaktır.
Derin Bağlantı ve Farkındalık
Avatar filmini izlediyseniz, Na’vi halkının birbirine “Oel ngati kameie” (Seni görüyorum) dediğini hatırlarsınız. Buradaki “görmek” yalnızca gözle görmek değil, farkındalıkla görmek, derin bir bağlantıyı ifade eder. Kendimizi, çevremizi ve hislerimizi gerçekten görmek.
Farkındalığın Kökenleri ve Evrimi
Farkındalık, kökeni çok eskilere dayanan bir kavramdır. Budist öğretilerde “şimdiki anın bilinçli farkındalığı” olarak tanımlanır ve Vipassana meditasyonunun temelidir.
Yoga’da farkındalık, Patanjali’nin Yoga Sutraları‘nda tanımlanan sekiz katmanlı yoga yolu (Ashtanga Yoga) ile örtüşür. Bu sekiz katman, sadece fiziksel pozlardan ibaret değil, bütünsel bir yaşam felsefesi sunar ve farkındalık prensipleri bu yolun birçok aşamasına nüfuz etmiştir. Yoga’daki nötr zihin (shushumna) kavramı, Budistlerin bağlanmadan, özdeşleşmeden gözlemleme anlamına gelen sükunet (equanimity) kavramını yansıtır. Farkındalıkla ulaştığımız nötr zihin, pozitif ve negatif zihinler arasında dengeli bir alandır. Pozitif olana bağlanmadan veya negatif olanı reddetmeden gözlemlememizi sağlar.
Modern dünyada farkındalık, 1970’lerde Dr. Jon Kabat-Zinn’in çalışmalarıyla popülerleşti. Kabat-Zinn, Budist pratikleri bilimsel bir temele oturtarak Mindfulness-Based Stress Reduction (MBSR) programını geliştirdi. Bu program, stres, kaygı ve kronik ağrılarla başa çıkmak için farkındalık meditasyonlarını kullandı ve farkındalığı modern bir sağlık ve mutluluk aracı haline getirdi.
Farkındalığın Sinir Sistemi ve Beyin Üzerindeki Etkileri
Farkındalık pratiği, sinir sistemimizi dengeleyerek, “savaş ya da kaç” tepkisini azaltarak parasempatik sistemi aktive eder. Bu, bedenin gevşemesini ve şifalanmasını sağlar. Ayrıca beyin üzerinde de derin etkileri vardır:
- Prefrontal Korteks: Bilinçli düşünme ve dikkatle ilişkilidir; farkındalık bu bölgeyi güçlendirir.
- Amigdala: Duygusal tepkilerin düzenlenmesinden sorumludur; farkındalık, amigdalanın aşırı tepkilerini azaltır.
- Hipokampus: Hafıza ve deneyimlerin işlenmesinde rol oynar; farkındalık bu bölgenin işlevini geliştirir.
Beyin dalgaları açısından bakıldığında, düzenli yoga ve meditasyon yapanlarda:
- Alfa Dalgalarında artış: Zihni sakinleştirir ve rahatlatır.
- Teta Dalgalarına geçiş: Yaratıcılık ve içgörüyle ilişkilidir.
- Gama Dalgaları senkronizasyonu: Beyin bölgeleri arasında daha iyi iletişim ve entegrasyonu destekler.
Farkındalık Pratiği Neden Önemlidir?
Farkındalık, yaşam tecrübemizi derinleştirir. Etki-tepki döngüsünden çıkarak, yaşamımıza anlam katmamıza yardımcı olur:
- Stresi Azaltır: Günlük stresle baş etmeyi kolaylaştırır.
- Duygusal Zekayı Geliştirir: Duyguları tanıma ve düzenleme yeteneğini artırır.
- Odaklanmayı Güçlendirir: Daha verimli çalışmayı sağlar.
- Fiziksel Sağlığı Destekler: Kan basıncını düşürür, bağışıklığı güçlendirir.
- Şifa ve Dönüşümü Destekler: Travmaların ve geçmiş yaraların şifasında etkilidir.
Pratik Öneriler
Her gün beş dakika sessizlikte, algıladığımız her ne ise orada kalıp gözlemlemekle başlayabiliriz. Bedenimizdeki duyumsamalara, duygularımıza, düşüncelerimize şapka çıkarıp “Merhaba, gördüm seni” diyebiliriz. Veya Avatar filmindeki gibi “Oel ngati kameie” diyebiliriz.
Hatta bu ifadeyi yazıp buzdolabının kapağına, bilgisayar ekranına, dikkatimizi çeken bir yere yapıştırabiliriz. Merak edip soranlara da hikayesini anlatırız ki bu paylaşımlar bizi uygulamaya daha da yaklaştırır.
Günlük hayatımızda, özellikle otomatik tepki verdiğimiz durumlarda kendimizi gözlemleyebiliriz. Bizi hep rahatsız eden konuşmaları ve davranışları, yemek ve alışveriş alışkanlıklarımızı tetikleyen durumları anda kalarak gözlemleyebiliriz. Belki hep yaptığımızı yapacağız sonunda, olabilir. Ama kendimize “Oel ngati kameie” dedik, bu da çok önemli. Ufak adımlarla bu pratiği artırabiliriz.



Geri bildirim: Görünenin Ötesine Açılan Kapı - Eda Uzuncakara